Travma ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Ağustos 2, 2023 Yorum yapılmamış

Travma ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Travma Nedir?

Travma, beklenmedik şekilde gelişen, günlük rutinin dışında olup, dehşet, kaygı ve panik yaratan, kişinin anlamlandırma süreçlerini sekteye uğratan yaşantılara denir. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetler, kaza, savaş, taciz, tecavüz, şiddet görme gibi olaylar travmaya örnek olabileceği gibi, kısa süreli ya da yıllar süren istismar ve ihmal yaşantıları, veya sosyal ilişkiler kaynaklı problemler de kişilerde travma oluşturabilmektedir. Kişi bir riskle karşı karşıya kaldığını algılamış, fiziksel zarara uğramış veya bir başkası yaşarken buna şahit olmuş olabilir. Ayrıca duygusal olarak gerçekleşen bir istismar, ihmal durumunu yaşamış ve bu esnada da yüksek korku, çaresizlik ve dehşet hissetmişse, bu durum kişi için psikolojik travma yaşantısı olarak tanımlanabilmektedir. Travma, kişilerde yaşama karşı, vücudun bütünlüğüne karşı, sevdiklerine karşı, ya da inanç sistemlerine karşı risk algılama geliştirmektedir. Travmatik yaşantılar sırasında ve sonrasında kişilerde, dehşet, korku, çaresizlik, kafa karışıklığı, geleceğe karşı belirsizlik yaşama, güven duygusunda azalma veya soyutlanma durumları görülebilmektedir.

Travma Sonrası Stres Tepkileri

Zorlayıcı ya da travmatik bir yaşantıya maruz kalan bireyler stres tepkileri göstermektedir. Bu tepkiler ‘anormal bir olaya verilen normal tepkiler’ olarak tanımlanmaktadır. Ancak bu tepkiler bir süreklilik gösterirse, süreye ve döneme göre; Akut Stres Bozukluğu ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu olarak tanımlanmaktadır.

Travma sonrasındaki dönemde pek çok bireyde stres tepkilerinin yoğunluğunda ve sıklığında tedavi görmeden azalmalar olmaktadır. Ancak bu stres tepkilerinin aynı yoğunlukta 1 aydan uzun süre devam etmesi Akut Stres Bozukluğu olarak adlandırılmaktadır. ‘Anormal duruma verilen normal tepkiler’ olarak tanımlanan bu tepkilerin 1 aydan uzun sürmesi durumunda psikolojik yardım almayı düşünmek faydalı olacaktır. Travma sonrası stres tepkilerinin 3 ay ve sonrasında yoğunluk ve sıklık olarak azalma göstermeden devam etmesi durumunda ise Travma Sonrası Stres Bozukluğu tanımı yapılmaktadır. Bu durumda daha fazla beklemeden bir sağlık kuruluşundan ya da psikolojik danışmanlık merkezlerinden yardım alınmalıdır.

Zorlayıcı bir yaşantı sonrasında ilk görülen tepki, şok tepkisidir. İlk şok atlatıldığında korku, endişe, suçluluk, pişmanlık, öfke, karamsarlık, panik, çaresizlik, utanç gibi karmaşık duygular yaşanabilmektedir.

Travma sonrası stres tepkilerini beş ana başlık altında toplayabiliriz:

  1. Fiziksel Tepkiler; Mide bulantısı, kusma, yorgunluk, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, titreme, baş dönmesi, bayılma hissi, baş ağrıları vb.
  2. Duygusal tepkiler; Kaygılı olma, üzüntü, depresif duygu durumu, inkar, korku, suçluluk, panik, hayal kırıklığı, kızgınlık vb.
  3. Zihinsel Tepkiler; İlk şok, bellekle ilgili sorunlar, dikkat dağınıklığı, kabuslar, araya giren düşünceler, yönünü bulamama, eskileri hatırlayamama, sorun çözememe, yanlış kararlar, uyku bozukluğu vb.
  4. Davranışsal Tepkiler; Kendini geri çekme, kıpır kıpır olma, ani davranışlar, alkol ve madde alımı, çabuk tepki verme, başkalarını suçlama, yeme sorunları, kolayca korkma vb.
  5. Sosyal Tepkiler; İş – okul, arkadaşlık ve evlilik ilişkilerinde sorunlar, insanlardan uzaklaşma, aşırı yargılayıcı ve suçlayıcı olma, her şeyi kontrol altında tutma isteği vb.

Ağır Stres Tepkileri

Travma deneyimi yaşayan çoğu kişi bu yaşantı karşısında hafif stres tepkileri verseler de, her üç kişiden biri Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun (TSSB) habercisi olabilecek bir takım ağır stres tepkileri verebilmektedir.

–           Dissosiasyon: kendini gerçek-dışı ya da bedeninin dışındaymış gibi hissetme durumudur. Beden, duygular ve çevreden uzaklaşma veya ayrılma olarak tanımlanarak, anda kalmanın, şimdi ve burada olmanın zıttı gibi düşünülebilir. Kişiler kendi hayatlarına dışarıdan bakıyormuş veya hayatlarını film gibi izliyormuş hissine kapılabilir. Bu belirtiler nedeniyle kişiler kendilerine ve çevrelerine karşı yabancılaşma hissedebilmektedir.

–           Hayatı sekteye uğratacak şekilde yeniden deneyimleme: dehşet verici anıları, kabusları yeniden yaşıyormuş gibi hissetme durumu.

–           Rahatsız eden anılardan kaçınmak: örneğin; evden dışarı çıkmamak.

–           Madde ve alkol kullanımı ve bağımlılığı

–           Aşırı derecede duygusal uyuşma: hiçbir duygu hissedilememesi.

–           Aşırı tepkisellik: panik ataklar, öfke nöbetleri, aşırı gerginlik, aşırı tedirginlik.

–           Yoğun kaygı: hayatı durduran derecede endişe, aşırı çaresizlik hissi, düşünce veya davranışlardaki takıntılar.

–           Ağır depresyon: umudun, kendilik değerinin, motivasyon ya da hayatın anlamının tamamen yitirilmesi.

–           Psikotik belirtiler: halüsinasyon, delüzyon, tuhaf düşünceler ve imgeler.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), çoğu insan için travmatik olabilecek şiddette bir olay ardından ortaya çıkan, düşüncelerde bozulma, sıkıntılı rüyalar, yeniden yaşantılamalar, kaçınma davranışları, artmış ve süreklilik gösteren uyarılmışlık hali gibi travma sonrası stres belirtileriyle kendini gösteren, toplumsal izolasyon ve içe çekilme gibi davranış değişikliklerinin travma sonrası dönemde uzun süre boyunca görülmesi (3 ay ve daha uzun) ve kişide belirgin işlevsellik kaybına neden olan bir kaygı bozukluğudur.

Çeşitli yaklaşımlarda, çeşitli sınıflamaların varlığından söz edilse de TSSB semptomları genel olarak şu başlıklarda toplanabilmektedir:

1) Artmış Uyarılmışlık: Aşırı uyarılmaya bağlı olarak kişilerde kolayca ürkme ya da korkma, her an tehlikeye karşı tetikte olma, fazla alkol tüketimi, saldırgan davranışlar, uyku güçlükleri, konsantrasyon problemleri, sinirlilik hali, aşırı derecede suçluluk veya utanç hissi gibi fiziksel ve duygusal tepkiler görülebilmektedir.

2) Yeniden Yaşantılama: Hatırlama olarak da bilinen yeniden yaşantılama durumunda, bireyler yaşadıkları travmayı rüyalarında ve uyanıklık zamanlarında dalıp gitme sırasında, travmatik olayı tekrar tekrar deneyimleme durumları yaşayabilmektedir. Bu durum bireye travmayı hatırlatacak kişi, nesne veya durumlar karşısında ortaya çıkabilmektedir.

3) Kaçınma: Kaçınma durumu, bireye travmatik olayı hatırlatan faaliyetlerden, kişilerden veya yerlerden kaçınma ya da travmatik olay hakkında düşünmekten, konuşmaktan kaçınmaya çalışmak olarak görülebilmektedir. Kaçınma davranışı kişinin tehlikeli durum karşısında geliştirdiği bir savunma mekanizması olarak da nitelendirilebilmektedir. Travma yaşamış kişilerde bazen olayın ayrıntılarını unutma durumu görülebilir. Genellikle olayın en sıkıntı verici bölümleri unutulur veya çok güçlükle hatırlanır.

4)Duygusal ve İlişkisel Ketlenmeler: Bireyin kendisi, diğer insanlar, gelecek veya dünya hakkındaki olumsuz düşünceler, hafıza sorunları, diğerleriyle yakın ilişkiler kurma ve sürdürmede zorluk, umutsuzluk, eskiden zevk alınan aktivitelere ilgi duymama, olumlu duyguları yaşamada zorluk olarak nitelendirilebilir.

Travma Sonrası Kronikleşmeyi ve İyileşmeyi Etkileyen Etkenler

Travmatik olay sonrası TSSB gelişimini ve sürmesini etkileyen pek çok faktörden söz edilebilir:

  1. Travma Öncesi Etkenler: Bireyin sosyodemografik özellikleri, psikiyatrik öykü, ailede psikiyatrik bir hastalık olup olmadığı, boşanma, işsiz kalma, bir felakete, şiddete ya da işkenceye maruz kalma gibi olaylar.
  2. Travma Sırasındaki Etkenler: Maruz kalınan travmanın, yaşanılan korku ve dehşetin şiddeti, yaşamı ne ölçüde tehdit ettiği, bireyin kontrol düzeyi ve zihinsel hazır oluşu.
  3. Travma Sonrası Etkenler: Temel gereksinimler ve bunların nasıl karşılandığı, fiziksel ve ruhsal kaynakların kaybı, bireyin başa çıkma yöntemleri, toplumsal destek düzeyi ve ikincil travmatizasyonların (ikincil travmatizasyonlar, kişinin doğrudan deneyimlemediği, başka kişilerce deneyimlenmiş örseleyici olayların öğrenilmesinden doğan travmatik stres tepkilerini kapsamaktadır) varlığı.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun Önlenmesi ve Tedavisi İçin Neler Yapılabilir?

Travmatik yaşantı sonrasında stres tepkilerini azaltma ve travma sonrası uyumu arttırma konusunda faydalı olabileceği düşünülen önlemler bulunmaktadır:

Korunma: Güvende olabileceğiniz, temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir yer bulmaya çalışmak.

Yönlendirme: Bireysel ve yakın çevrenizle ilgili öncelikleri belirlemek, kaynaklarınızı belirlemek ve bunlar üzerinde çalışmak. Böylece ortaya çıkması muhtemel olan ümit, amaç ve özgüven yitimi engellenebilmektedir.

Bağlantı Kurma: Kendi deneyimlerinizi anlatabilmek ve onların deneyimlerini dinleyebilmek için aile üyeleri ve arkadaşlarla bağlantı kurmak. Travma sonrasında sosyal destek almak, kişileri travma tepkileriyle baş etme konusunda güçlendirmektedir. Kişinin ailesi ve yakın çevresiyle bağlantı kurması olası TSSB gelişiminde engelleyici bir faktör olarak gösterilmektedir.

Tedavi: Travma sonrasında stres tepkilerinin kendiliğinden geçmemesi ve travma semptomlarının 1 aydan uzun süre boyunca görülmesi durumunda psikolojik yardım almak önemli olmaktır. Travma tedavisinde, Bilişsel Davranışçı Terapi, Şema Terapi, EMDR Terapisi gibi yöntemler kullanılarak Travma Sonrası Stres Bozukluğu semptomları iyileştirilebilmektedir. Size en yakın sağlık kuruluşundan veya psikolojik danışmanlık merkezlerinden yardım alarak, kendinize en uygun yöntemle tedavinizi başlatabilirsiniz.

Stj. Psk. Aysu Şık

Kaynakça

Amerikan Psikiyatri Birliği: Psikiyatride Hastalıkların Tanımlanması ve Sınıflandırılması El

Kitabı, Yeniden Gözden Geçirilmiş Dördüncü Baskı (DSM-IV-TR), Amerikan Psikiyatri

Birliği, Washington DC, 200’den Çeviren Köroğlu, E. Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 2001.

BOLU, A., ERDEM, M., & ÖZNUR, T. (2014). TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU. Anatolian Journal of Clinical Investigation8(2).

EMDR Derneği. ‘’ Yetişkinlerde Travma’’. Erişim: 17 Temmuz 2023. https://www.emdr-tr.org/yetiskinlerde-travma/

EMDR Derneği. ‘’Travma Sonrası Stres Bozukluğu’’. Erişim: 17 Temmuz 2023. https://www.emdr-tr.org/travma-sonrasi-stres-bozuklugu/

Gül, E., & Karancı, A. N. (2014). İzmir’de travma sonrası stres bozukluğu, travma sonrası

gelişim, yaygınlığı ve yordayıcılarının model çerçevesinde test edilmesi.

Kahil, A., & PALABIYIKOĞLU, N. R. (2018). İkincil travmatik stres. Psikiyatride Güncel

Yaklaşımlar10(1), 59-70.

Kaya, B. (2004). Travma sonrası stres bozuklu u ve subsendrom kavramı. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 5, 231-238.

Tokgünaydın, S., & Sütcü, S. T. (2016). Travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde bilişsel davranışçı grup terapisinin etkililiği: Sistematik bir gözden geçirme. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar8(Ek 1), 95-107.

Türkiye Psikiyatri Derneği. ‘’Travma Sonrası Stres Bozukluğu’’. Erişim: 12 Temmuz 2023. https://psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/28/travma-sonrasi-stres-bozuklugu

Bir yanıt yazın