Çocuk Gelişiminde Müziğin Önemi
Müzik Eğitiminin Bilişsel ve Sosyal Gelişim ile İlişkisi
Dünyaya gelen çocuklar fiziksel, bilişsel, sosyal ve duygusal pek çok farklı becerilerle doğarlar ve bu becerilerinin kalıcılığının sağlanabilmesi için erken dönemde farkındalıkla desteklenmesi gerekir. Bu becerilerin desteklenmesi ile sağlıklı gelişim gerçekleşmektedir.
Dünyayı anlama ve öğrenme üzerine ilerleyen biliş kavramı; algı, dikkat, karar verme, örüntü tanıma, duyusal kayıtlar, bellek, problem çözme gibi pek çok kapsamlı alanlardan oluşmaktadır. İletişim, grup koordinasyonu ve sosyal bütünlük gibi evrimsel fonksiyonları içeren müzik yapma eylemi bunların yanı sıra bilişi kapsayan algılama, duygu, öğrenme ve hafıza gibi çeşitli fonksiyonların harekete geçmesini sağlar.
Müzik ve bilişsel gelişim arasındaki bağlantıyı ortaya koymak adına yapılan pek çok araştırma göstermektedir ki müzik ile ilgilenen bireylerin bilişsel becerilerinde artış olduğu ve güçlü bir ilişki söz konusudur. Araştırmalardan birine örnek olarak, beyin görüntüleme için MR testinde müzik ile uğraşan bireylerin beyin büyüklüğü normal bireylere göre daha fazla olduğu ve zaman içerisinde geliştiğine dair sonuçlar ortaya çıkmıştır.
Aktif müzik eğitimi alan insanların beyindeki iki lobunu birleştiren ‘corpus callosum’ bölgesinin daha çok gelişmekte ve büyümekte olduğunu söyleyen. Çocukların aktif müzik eğitimi almasına değinmiştir.1 Okul eğitiminde de ayrıca müziğin bilişsel öğrenme için olumlu etkisine dair düşünce pek çok araştırma ile desteklenmiştir. Anaokulu öğretmenlerine göre müzik; duruma, nesneye ve olaya odaklanmaya, kendinin ve başkalarının problemlerine çözüm üretebilmeye katkı sağladığı ifade edilmektedir. Müzik bilişsel gelişime ve sosyal becerile destek sağlayarak hayata farklı açılardan bakabilme gücüne sahip olmaya katkı sağladığı düşünülmektedir.
Çocuklarda Müzik Becerilerinin Gelişimi
Bebekler konuşmaya başlamadan çok önce müziğe tepki gösterirler. Anne karnındayken dahi annenin dinlediği müzikten etkilenir, doğumdan sonra tepki gösterirler. Hangi dilde ve kültürde olursa olsun tüm ebeveynler bebekleri ile ritimli bir şekilde konuşurlar. Bebekler ise ebeveyne dikkat kesilir ve ebeveynin ritimli konuşması için pozitif bir reaksiyon verirler. Bebekler müziğin ritmini, hatta müziğin farklı bir notadan çalmaya başladığı anı anlayabilirler. Melodik, hafif bir müziğin bebeği duygusal olarak rahatlattığı, daha hızlı ve canlı bir müziğin ise bebekleri oyuna teşvik ettiği bulunmuştur. Dolayısıyla bebeğinizi uyuturken hafif, melodik bir müzik tercihi yaparak bebeğinizi rahatlatabilir aynı zamanda ritim duygusunun gelişimini sağlayabilirsiniz. Bebeklerinize, yemek yedirirken, banyo yaptırırken ve giydirirken kısa ve basit şarkılar söyleyerek beyin gelişimine etkisini artırabilirsiniz. 3 aydan sonra bebekler hareketli şarkıların ritimlerini fark edebilirler. Yürümeye başlayan çocuklar ise dans etmeyi ve müzikle hareket etmeyi sevecekleri için daha hareketli şarkıları tercih edebilirsiniz. Bu şarkı esnasında çocuğun ritim duygusunu geliştirmek için alkış tutmasına yardımcı olabilirsiniz. Okul öncesi çocuklar sadece şarkı söylemek için şarkı söylemeyi severler. Melodileri tekrar eden ve onlara bir şeyler yapmalarını söyleyen şarkıları severler. Oyuncaklar, hayvanlar, insanlar gibi tanıdık şeylerle ilgili tekerlemelerden hoşlanırlar. Okul çağındaki çocuklar ise hangi müzik türlerinden hoşlanıp hoşlanmadıklarını ifade etmeye başlarlar.
Müzik Eğitiminin Çocuğun Bilişsel Gelişimine Etkileri ve Önemi
Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için birden çok duyuya hitap edilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda Bulgar psikiyatr Lozanov, kolay ve kalıcı öğrenmenin beynin alfa dalgası ortamındayken gerçekleştiğini keşfetmiştir. Müzik eğitimi; bireyin duyuşsal, bilişsel ve devinişsel (kaslarla ilgili beceriler) yönden gelişmesini sağlayarak birden çok duyuya hitap etmektedir. Bazı klasik müzik parçalarının ise beyinde alfa dalgalarının yayılmasını sağladığı bilinmektedir.
Yapılan araştırmalara göre müzik eğitimi alan öğrencilerin matematikte ve edebiyatta müzik eğitimi almayan öğrencilere göre daha başarılı oldukları görülmüştür. 1997 yılında yapılan bir çalışmada günlük şarkı söyleme ve haftalık piyano dersi alan okul öncesi çocuklar incelenmiştir. Bu çalışmada müzik eğitiminden 4 ay sonra çocuklara standart bir zeka testi uygulanmış ve müzik eğitimi alan çocukların başarısı müzik eğitimi almayan çocuklara göre daha fazla çıkmıştır. Eğitim 8 ay devam etmiş ve 8 ayın sonunda gelişim daha da artmıştır. Bu çalışmaya göre müzik eğitiminin daha erken yaşlarda alınmaya başlanması ve uzun süreli olmasının önemini vurgulamak gereklidir.
Okul öncesi dönemde müziğin kullanılması ve çocuklarda öğrenmeyi inceleyen bir başka çalışmada ise müzik eğitimi alan çocukların, sonraki hayatlarında, öğrendiklerini hatırlamada, konuşmada, anlamada, problem çözmede, karar vermede ve dikkat içeren zihinsel işlevlerde daha başarılı olduklarını göstermiştir.
İsviçre Fribourg Üniversitesi’nde psikolog olan Maria Spychiger müzik eğitimi ve dil öğrenme yetenekleri arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Bu çalışmada 7 ile 15 yaşları arasında olan çocuklara haftanın 5 günü 45 dakika müzik eğitimi verilmiş ve 3 dönem sonra dil derslerindeki gelişmeye bakılmıştır. Müzik eğitimi almayan öğrencilere göre dil derslerinde daha başarılı oldukları ve kendi başarılarının da arttığı görülmüştür. Dolayısıyla müzik eğitiminin dil gelişiminde etkili olduğu görülmektedir.
Bir başka çalışmada ise 3-5 yaş arası çocukların 6 aylık piyano dersinden sonra matematik ve diğer bilimler için çok önemli olan uzamsal algılama testlerinde ve bulmacalarda oldukça iyi performans sergiledikleri gözlemlenmiştir. Aynı zamanda müzik eğitimi, çocukta, el ve göz koordinasyonu, ritim ve dikkat gibi nitelikleri de geliştirir. Bilinçli bir müzik eğitimi çocuğun yaratıcı gücünü de uyandıracak ve bu yöndeki yeteneklerinin gelişmesini de sağlayacaktır.
Bazı araştırmalar klasik müzik dinlemenin beyin fonksiyonları üzerinde etkili olduğunu göstermiştir. Mozart dinletilen bir gurubun uzamsal testlerinde %30’luk bir artış gözlenmiştir. Ancak modern müziğin böyle bir etkisi bulunmamıştır. Mozart dinlemenin zihinsel performansı arttırdığını kanıtlayan birçok çalışma daha yapılmıştır. En çarpıcı çalışmalardan biri ise Alzheimer hastaları ve hatta farelere Mozart’ın müziğinin dinletilmesinin ardından beynin motor koordinasyonunu, görsel algısını ve düşünce sürecini hızlandırdığını göstermiştir.
Müzik eğitiminin yalnızca eğitim-öğrenim hayatında başarılı olmayı sağlamadığı aynı zamanda çocuğun dil öğrenme yeteneklerini de geliştirdiği, reflekslerini kuvvetlendirdiği ve hayatının her döneminde kullanacağı sonuç çıkarma, problem çözme, karar verme konuşma ve anlama gibi zihinsel süreçlerin gelişimini de etkilediği görülmektedir. Müzik eğitimini en etkin şekilde verebilmek için 3-4 yaşları ideal gözükmektedir. Aynı zamanda müzik eğitiminin gelip geçici olmaması, bu eğitimin uzun vadeli olması dikkate değer bir faktördür. Araştırmalara bakıldığında daha uzun süre müzik eğitimi almış çocukların hayatlarında daha başarılı oldukları görülmektedir.
Çocuklarda Müzik Becerilerinin Gelişimini Nasıl Destekleyebiliriz?
Çocuklarınızın yatmadan önce ninni dinlemesi, tekerleme ve anaokulu şarkılarını sizinle söylemesi, sizin hareketli şarkılarda çocuğunuz ile birlikte ritim tutmanız ya da onunla oyun oynarken (etkinlik yaparken) arka fonda şarkı çalması çocuğun müzik becerilerini geliştirecek basit adımlardır. Mozart ve Vivaldi’nin müziğinin beyni uyardığı bilindiği için arka fondaki müzik tercihlerinizde değerlendirebilirsiniz. Ek olarak örneğin kaşık-çatal ile ses çıkarmaya çalışmasına veya ses çıkaran oyuncaklarını (tef, davul vb.) incelemesine izin vermeniz müziğe ilgisini arttırabilir. 3 yaşından sonra ise sevdiği bir enstrümanı çalması için teşvik edebilir ve onu destekleyebilirsiniz. Çocuklar için yapılan konserlere götürebilir, enstrüman tanıtımlarının ardından hangi enstrümana ilgi duyduğunu gözlemleyebilirsiniz. Bir enstrüman çalmak hem küçük hem de büyük motor becerilerini geliştirecek ve bahsettiğimiz gibi beyin gelişimine de fazlasıyla yarar sağlayacaktır.
Stj. Psk. Vahide Sümeyra Vural & Stj. Psk. Ebrar Yıldırım
Referanslar
1 https://haberler.boun.edu.tr/tr/haber/bebekler-muzigi-algilamaya-anne-rahminde-basliyor
Bayrak Çelik, S. (2020). Okul öncesi öğretmenlerinin müzik eğitimi hakkında görüşlerinin incelenmesi. Kesit Akademi Dergisi, 6(25), 543-554.
Bulut, A. (2019). Okul öncesi eğitime başlangıçta yaşanılan uyum sürecine ilişkin ebeveynlerin görüşleri. OPUS International Journal of Society Researches, 13 (19) , 656-681. DOI: 10.26466/opus.571801
Candarella, P. ve Merrell, K.W. (1997). Common dimensions of social skills of children and adolescets: A taxonumy of positive behaviors. Social Psychology Review. 26 (2), 264-278.
Özbey, E. (2010). Okul Öncesi 6 Yaş Grubu Çocuklarının Öğrenme Performanslarının Artırılmasında Müzik Eğitiminin Bilişsel Süreçlerde Etkisinin İncelenmesi. Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi
Gün, E., Gün Duru, E. ve Demirtaş, H, Ozan. (2016). Müzik eğitiminin bilişsel gelişime etkisi. The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science, 60, 117–124. http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3555
Karaoğlu, H., ve Ünüvar, P. (2017). Okul öncesi dönem çocuklarının gelişim özellikleri ve sosyal beceri. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 43, 231-254.
Kol, S. (2011). Erken çocuklukta bilişsel gelişim ve dil gelişimi. Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 21, 1-21.
Yener, S. ve Öztürk, E. (2010). İlk ve orta öğretim kurumlarında şiddetin önlenmesinde müzik eğitiminin önemi. Sanat Dergisi, 0 (14) , 111-115.